Dünyamıza çok daha fazla temas eden hayvanların, doğal davranış özellikleri ve davranış bozuklukları, zihinleri, psikolojileri gibi özellikleri çok daha fazla önemsenen ve sorgulanan bir unsur olarak karşımıza çıkmaya başladı.
Davranış özellikleri mesleğimizde hayvanlarının hastalıklarını anlamak için önemli bir veri kaynağı sunmaktaydı, peki ya anormal olan bir davranışın fizyolojik bir bozukluk dışında psikolojik bir bozukluğun da haberci olamaz mıydı? Bu sorunun cevabı veteriner psikoloji biliminde gizli. Bu gizemin kapıları 20. yüzyılın ortalarında bilim insanları tarafından aralanmaya başladı. Hayvanların normal davranış kalıplarının ve nedenlerinin ortaya çıkarılmasıyla birlikte, bozuk olan davranışlar konusunda görüş birliği oluşturulmaya ve bu bozuk davranışların nasıl düzeltileceği konusunda çalışmalarla bu gizin kapıları aralanarak, veteriner hekimlik alanında tüm dünyada önemli bir disiplin olarak algılanmaya ve uygulanmaya başlandı.
Veteriner Hekim Davranış Bozukluklarında Nasıl Bir Yol İzlemeli?
Hasta sahipleri tüm problemleri için veteriner hekimleri bir çözüm bulucu olarak görmektedir, bu problemlerde, hayvanların tuvalet kabından, giysisine, çiftleşme zamanı gelmiş bir hayvanın bulacağı eşe kadar geniş bir alan vardır. Hayvan sahipleri hayvanlarının psikolojik ve davranış sorunlarında da haklı olarak biz veteriner hekimlere danışmaktadırlar.
Mesleğimizin tamamen içinde bir alan olan davranış bozukluklarının çözümünü yine bu konuda eğitimli ve deneyimli meslektaşlarımızla konsülte ederek ya da yönlendirme yapılarak çözülmesi gerekmektedir. Meslek dışı eğitmenlere, kendini davranış uzmanı olarak tanıtan şahıslara yönlendirme yapmak hastalarımızın çok daha içinden çıkılmaz bir duruma düşmesine neden olmaktadır.
Tanıya Giden Yol
Veteriner hekimlikte tanı hekimler için olmazsa olmazdır, tanı konmadan yapılan her işlem zifiri karanlıkta hedefsizce koşmak gibidir. Psikolojik ve davranış bozukluklarında tanı için geliştirilmiş özel anamnez yöntemleri, davranış testleri ve davranış gözlemleri mevcuttur. Bunlara ek olarak veteriner hekim gerek duyarsa hemogram, kan biyokimyası, tomografi, EEG ve sindirim enzim testleri gibi geniş bir yardımcı kaynağı kullanabilir.
Veteriner hekim, davranış muayenesini hastanın davranış bozukluklarını gösterdiği ortamda yapması tanı için zengin bilgi elde etmesine katkı sağlamaktadır. Anamnez sırasında hasta sahibinden alınan bilgilerin değerlendirilmesinde yanıltıcı bir gözlem olabileceği göz ardı edilmemelidir. Veteriner davranış muayenesinde kullanılmak amacıyla geliştirilmiş ve özelleştirilmiş psikolojik testlerin kedi ve köpekler için ayrı ayrı hazırlanmış olması önemlidir. Çünkü kedi ve köpekler birbirinden farklı türü temsil etmekte ve etolojik olarak birbirinden ayrı davranış kalıpları sergilemektedir. Bununla birlikte davranış bozukluğuna götüren etkenler de bir çok noktada bu iki tür için ayrı etki gücüne sahiptir. Anamnez ve psikolojik/davranış testleri sonrasında konulan tanıyı destekleyecek, hastalıkların ayırıcı tanısı ortaya çıkaracak özel testler ile tanı güçlendirilmelidir. Ayırıcı testler birebir davranış gözlemlerine ve testlerine dayandırılmalı, hasta sahibi bilgisi ve etkisi en aza indirilerek yapılmalıdır.
Hekimin tanısı sayısal veriler ile ortaya konulabilir olmalıdır, bu sayede tedavi süresince bu sayısal verilerdeki değişiklik takip edilebilir olmakla birlikte veteriner hekimin hasta sahibi ve hastasına karşı sorumluluğu için önemlidir. Unutmayalım ki ünlü bilim insanı Leonardo Da Vinci ”Matematiksel olarak gösterilemeyen hiçbir çalışma gerçek bilim sayılamaz” demiştir.
Tedavi için Seçenekler Nelerdir?
Tanımızı gözlemler ve matematiksel olarak ifade edilebilir şekilde ortaya koyduktan sonra, tedavi için en uygun bilimsel metotlara karar verilmeli, verilen kararın hastaya ve hasta sahibine uygunluğu gözden geçirilmeli ve sonuç olarak hastaya ve hasta sahibinin de tedaviye katılımını güçlendirecek ve sonuca en net olarak yaklaştıracak tedavi planı seçilmelidir. Bu planı yaparken ve seçerken, şu her zaman tedavinin başarısı için göz önünde bulundurulmalıdır. Davranış tedavisinde üç ayaklı bir masa söz konusudur, masanın yıkılmadan dengede durması için veteriner hekim, hasta ve hasta sahibi bu ayakları oluşturmakta ve tedavi bozulmadan ilerlesin diye üstüne düşen görevleri yapmak zorundadır.
Veteriner hekim hem kendisinden hem de hastasından sorumludur ve bu iki ayağın başarısı onun elindedir. Çünkü hayvanlar doğru ve sistematik bir şekilde etkileşime geçildiği takdirde, istenilen davranış kalıbını öğrenmeye açıktırlar Burada önemli olan veteriner hekim olarak sizin yaklaşımınızdır. Fakat hasta sahiplerinin de tedavi planına mutlaka katılması ve sorumluluk alması gerekmektedir ki üçlü masa ayağıyla dengede olunabilsin. Veteriner hekim tanıya, hastaya, hastalığın özelliklerine göre davranış terapisi, medikal tedavi, tamamlayıcı tedavi (feromon ve gıda) gibi yolları seçebilir. Tedavi seansları süresince hasta sahibi gerekli zamanlarda ev ödevleriyle hastaya uygun yaklaşımı öğrenmesi konusunda bilgilendirilmeli ve teknikler öğretilmelidir.
Tedavinin Başarısı Nasıl Değerlendirilir?
Davranış bozukluklarında ve psikolojik rahatsızlıklarda tedavinin başarısı, davranıştaki normale yakınlaşma ve bozuk davranışların tekrar gözükmemesiyle birlikte, hastanın ve hasta sahibinin daha sonra oluşan davranış sorunlarının engelleyebilme ve onlarla başa çıkabilme yetisi kazanması tedavinin başarısı için en önemli unsurlardır.
Sonuç olarak;
Tüm bu veriler ışığında ve yapılan çalışmalar değerlendirildiğinde, bu unsurlardaki genel başarı seviyesinin yüksekliği tedavi planında davranış terapisinin yer almasının önemini bize göstermektedir. Sadece ilaç tedavisi ya da destek tedavi ya da bu konuda yetkin olmayan kişilerle yapılan çözüm arayışlarında bu unsurların düşük olması da başarısız olan davranış tedavilerindeki eksikliğin bilimsel yaklaşımdan uzak ve uygun olmayan tedavi planlarına bağlı olduğunu göstermektedir.
Cevap alınamayan tedavilerden yorulmuş, stresli bir hasta sahibinin de hastamızı olumsuz etkileyeceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle gerekirse hasta sahibinin de bu stresli durumdan çıkması için profesyonel bir destek alması konusunda bilgi verilmesi tedavi açısından olumlu olacaktır.
Davranış tedavisinde, her seansta hastanın olumlu yönde gidişatı, hasta sahibinin ve hastanın motivasyonu etkiler. Özellikle başarısız kişilerin denemelerinden çıkarak bizlere gelen hastalarda mutlaka hastayı rahatlatıcı ve hasta sahibinin motivasyonunu yükseltecek uygulamalara gidilmesi esastır. Bu nedenle, davranış tedavisini yapan hekimin mutlaka her durum için hastayı kontrol altına alıp onu rahatlatacak uygulamaları birincil olarak kullanması, motivasyonu yüksek tutup, hasta sahibinin ve hastanın tedaviden uzaklaşmasını engeller ve tedaviye giden yoldaki tüm olumsuz etmenleri uzaklaştırmış olur.
Veteriner Hekim Gökhan DURUKAN
Kaynak: http://www.petinfodergi.com/diger/hayvanlarda-psikolojik-bozukluklara-yaklasim/Petinfo Dergisi