Köpeklerde Klinik Stresini Azaltmada Oromukozjel

Köpeklerin %78’inde klinik ziyaretleri sırasında korku, kaygı ve stres(FAS) belirtileri düşükten yüksek farklı seviyelerde kendini göstermedir. Bu belirtiler genelde kaçınma, mızmızlanma, dudak yalama, titreme, idrar kaçırma, hızlı nefes alma, silkelenme, koklama, ajitasyon, aşırı uyarılmış davranışlar, kaşınma, havlama, hırlama ve saldırganlık olarak ortaya çıkabilir.

Stresin artması, köpeklerin kısa vadede tedavi uygulanırken fiziksel ya da psikolojik travma yaşamasına, stres nedeniyle bağışıklığın düşmesine, hasta yakınlarının klinik ziyaretlerini ötelemesine dahi neden olabilmektedir.

Bu sorunların çözümü için klinik ortamların fear free’‘Korkusuz klinik”ler olarak düzenlenmesi, veteriner hekim ve yardımcı personel ekibinin fear free uygulamaları ile köpekleri ve kedileri klinik ortam için ve uygulamalar yapılırken rahatlatması ve daha az strese maruz bırakması yönünde özel uygulamalar ile sağlanmaktadır.

Stres seviyesi özellikle FAS Score’u olarak 3 ve üzeri köpeklerde klinik ziyaretlerinde Pre-Visit Pharmaceuticals dediğimiz ziyaret öncesi ilaç uygulamaları ile klinikteki stres seviyesini azaltarak hem mevcut ziyareti hem de sonraki ziyaretlerde stresi azaltmaya yönelik ilaç uygulamaları sıklıkla kullanılmaktadır.

Yapılan bir çalışmada, daha önceden köpeklerde ses fobisine yönelik kullanılan ”113775-47-6′‘ formül kodlu molekülün, klinik ziyaretlerinden önce de kullanılarak, stresi azaltmaya yönelik olumlu sonuçlar verdiği belirlenmiştir.

Ülkemizde henüz piyasada olmasa da yakın zamanda bu molekülün kullanımı ile köpeklerin klinik ziyaretlerinde daha az stresli ve daha mutlu olacakları konusunda umut verici gelişmeler mevcut.

Gökhan DURUKAN Veteriner Hekim, MSc

Online Veteriner Psikoloji Görüşmesi

Tüm dünyayı ve yakın zamanda ülkemizi de etkisi alan Corona Virus salgını nedeniyle, hem hayvanlarımızın sağlığını hem de insan sağlığının korumak ve riske atmamak nedeniyle Vetterapist Veteriner Davranış Ekibi olarak yeni bir duyuruya kadar görüşmelerimizi online olarak devam ettirme kararı aldık.

Online görüşmeler, psikolojik tedavilerin içinde her daim var olan bir sistemdir. Tedavilerde bazen ilk seçenek olarak dahi kullanılmaktadır. AVMA(Amerika Veteriner Hekimler Birliği), AVBA(Amerika Veteriner Davranış Birliği) gibi kuruluşlar bazı veteriner davranış tedavisinde online terapilerin geçerliliğin %100 olduğunu hem daha önceden hem de bu süreçte belirtmiştir.

Bilimsel olarak geçerliliği kabul görmüş ve tüm dünyada uygulanan bu sistemi, 20.02.2020 itibariyle biz de faaliyete geçirdiğimizi ve ilk randevuları 23.03.2020 pazartesi günü alacağımızı sizlere duyurmak istedik.

Bu süreçte hayvanlarımızın da bizler gibi rutinleri değişiyor, onları ev ortamında nasıl rahatlatacağınız, davranış sorunlarıyla nasıl başa çıkacağınızı, eğitim ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını, 4 aylıktan küçük köpeklerin hassas döneminin nasıl olması gerektiği, saldırganlıklar, ayrılık kaygıları, havlama sorunları, idrar bozuklukları vs vs gibi devam eden terapiler ve yeni terapi almak isteyen hem kedi hem de köpek sahipleri için online terapi hakkında hem randevu hem de bilgi almak, bize 0543 934 1443, vetterapistonline@gmail.com ve veteriner psikoloji ön değerlendirme formlarını kullanarak ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı günler dileriz.

Gökhan DURUKAN

Veteriner Hekim, Veteriner Davranış Uzmanı

Ev Hayvanlarında Deprem Sonrası Davranış Bozuklukları

Ev hayvanları da bizler gibi depremden olumsuz etkilenmektedir. Ülkemizin bir çok kenti deprem bölgesi üzerinde ya da çevre illerdeki deprem sarsıntılarından etkilenir haldedir.

Ev hayvanlarımızın deprem afeti sonrası bazı psikolojik sorunları yaşaması muhtemeldir. Bu sorunları azaltmak için neler yapılması gerektiği, deprem öncesi alınacak önlemler, deprem çantasında neler olması gerektiği, deprem anında yapılması gerekenler, depremin hemen sonrası yapılması gerekenler ve depremden günler geçtiğinde hayvanlarda kalıcı olan davranış sorunları ve bunlar için önerilerimizi yazdık.

123456789

Elektrikli Tasmalar Yasaklandı!!!

İskoçya’da elektrikli tasmalar ve spreyli tasmaların yasaklanmasının ardından İngiltere’de de elektrikli ve sprey tasmalarının yasaklandığı açıklandı. Bu girişim özellikle köpekler için olumlu pekiştireçlerin kullanılarak, elektrikli tasmalar nedeniyle bozulan refah koşullarında iyileşme sağlanması amaçlanmaktadır.

Elektrikli Tasmalar Nasıl Çalışıyor?

Elektrikli tasmalarda, elektrik iletkenliği olan bir malzeme köpeğin boyun bölgesine, yani beyinden çıkan tüm sinir yapılara, nefes ve soluk borusuna, bununla birlikte bölgedeki kas doku etrafındaki bölgede tasmadan gelen elektrik akımını ileterek çalışmaktadır.

Elektrikli Tasmalar Hayvanları Nasıl Etkiliyor?

Avrupa Klinik Etoloji Birliği elektrikli tasmalar konusunda şu noktalara değiniyor.

-Şok tasmalarının oluşturacağı ağrı seviyesini tespit etmek zordur, çünkü ağrı seviyesi köpeğin deri nem seviyesine, yağ miktarına, tüy yapısına ve uzunluğuna, canlının ağrı eşiğine bağlı olarak aynı elektrik gücü farklı köpeklerde farklı ağrı şiddeti oluşturabilir. Kullanılan cihazın güvensizliğine ve canlılarda kontrolsüz ağrı oluşturmasına neden olmaktadır.

-Çok yüksek seviyede elektrik akımı(şok) kullanımı, korku, ağrı, saldırganlık, fobi ve yüksek stres oluşturarak köpekte öğrenmeyi engeller.

-Düşük seviyede kullanılan elektrik akımı(şok) ise köpekte duyarsızlaşmaya neden olarak, etkisiz kalır.

-Köpek elektrik akımı(şok) ile etrafındaki durumları, hatta eğitmeni ya da diğer köpek, insanı eşleştirerek istenmeyen öğrenmelere ve koşullamalara yol açabilir.

-İstenmeyen davranış ve elektrik akımı(şok) arasında duruma göre değişen zamanlama gereklidir ve zamanlama doğru ve uygun değilse, korkutucu veya saldırgan davranışlara yol açması muhtemeldir; şok tasmasını kullanan birçok kişi eğitimsizdir ve olumsuz, istenmeyen sonuçlar yaratma riski yüksektir.

Keyfi ya da hatalı kullanım ihtimali içermesi nedeniyle de elektrikli tasmalar, hayvan istismarı olarak da görülmektedir.

Elektrikli Tasmalar Köpeklerde Davranışsal ve Duygusal Nasıl Sonuçlar Oluşturur?

1.Tükrük kortizolünde bir stres cevabını gösteren bir artış
2.Kalp hızında bir artış
3.Yanma hissi, fiziksel yanıklar ve cilt hasarı
4.Strese bağlı davranışlar; aşırı stres davranışları, viyaklama, dilde uyuşma, kuyruk pozisyonunun düşmesi ve donma davranışı

“Cezalandırma eğitimi yöntemleri(elektrikli tasmalar, fiziksel ve psikolojik şiddet, boğma ve dikenli tasmalar, spreyli tasmalar, ses veren tasmalar gibi), saldırganlık, korku, kaygı ve istenmeyen davranış risklerini artırırken, insan-köpek ilişkileri, köpeklerin refahı ve köpek-insan bağlılığını olumsuz etkiliyor”

Cezalandırma sisteminde, istenmeyen bir davranış sonrasında, kaçındırıcı sonuçlar(elektrikli tasma kullanımı, tekme, nefessiz bırakan boğma tasma, dikenli tasma, acı sprey gibi) köpeğe uygulanır ve istenmeyen davranış bittiğinde bu sonuçlarda ortamdan kaybolur ta ki bir sonraki istenmeyen davranış oluşana kadar”

Köpekler Nasıl Eğitilmeli?

Köpekler olumlu duygular içeren uygulamalar ile eğitilmelidir.

Köpeğinizle nasıl iletişim kuracağınızı öğrenmek, köpeğiniz dahil tüm bireyler için olumlu bir deneyim olmalıdır. Zarar vermeyen bir köpek davranış uygulayıcısı, siz ve köpeğiniz arasında yaşam boyu süren, güvene dayalı bir ilişki yaratma yolculuğunuzda size gerçekten yardımcı olabilir. Davranış sorunları olan bir köpeği kabul ettiyseniz veya köpeğinizin davranışı endişelendiğiniz noktaya kadar yükseldiyse, bir veteriner davranışçıyla temasa geçmek en iyisidir.

Davranışçı veteriner hekimler, olumlu pekiştireçle, davranış eğitimi kullanarak kapsamlı davranışsal değişiklik protokolleri oluşturabilir. ESVCE(Avrupa Klinik Etoloji Birliği)’nin belirttiği gibi, “köpeklerde elektrikli tasma kullanımını haklı çıkaracak güçlü bir kanıt yoktur. Aksine, bunları asla kullanmamak için birçok neden var ve daha iyi eğitim seçenekleri vardır.” Bilimsel araştırmanın gözden geçirilmesi, elektronik tasmaların köpek eğitiminde kullanılmasının risk olduğunu ve yasaklanma zamanının geldiğini söylüyor.

Özetle:

Olumlu pekiştirici davranış eğitimi, köpeğinizde istenen davranışları teşvik etmek için çok küçük boyutlu davranışlar, sözlü övgü ve şefkat kullanan çok daha iyi bir seçenektir.

Fakat, bunu nasıl yapacağını bilmeyen kişiler, köpeklerinize karşı lider olmanızı, onları disipline etmenizi ve cezaya dayalı eğitimi sizlere açıklamadan köpeğinize uygulayabilirler, lütfen bu konuda köpeğinize iyi bir hayat sunmaya çalışırken ona zarar vereceğinizi ve işleri daha da kötüye çevireceğinizi yukarıda saydığımız nedenlerle unutmayın.

                    Sevgiler.

Uzman Veteriner Hekim (DVM, BVSc)
Veteriner Davranış Uzmanı (MSc)
           Gökhan DURUKAN

Köpek Kişiliği ve İnsan-Köpek Etkileşimi

Son dönemlerde en çok popüler olan konulardan biri insan-hayvan etkileşimi, biliyoruz ki hayvanların davranış sorunlarında katkı en fazla insan etkileşiminden kaynaklanmakta, insan etkileşimi haricindeki davranış sorunları tüm popülasyonda %5-10 gibi diğer durumlara göre düşük bir oranda.

Özellikle araştırıcılar insanın duygusal durumunun köpeğe etkisi konusundaki sorulara cevap aramaktalar.

Bu sorulara çoğunlukla insan bakış açısıyla cevap verilmekte, bunun da gerçeği ne kadar yansıttığı tartışılabilir ama hayvanlar sağlık sorunu yaşadıklarında veteriner hekimlerine kendi başlarına ulaşma imkanları yok, insanlar bu durumu hasta ya da değil diye değerlendirerek hekime ulaştıkları için, insanların değerlendirmesi de çok önemli oluyor.

Amerika Michigan State Üniversitesi’nden Chopik’in 2019 Şubat ayında Journal Research in Personality dergisinde yayınladığı çalışmasında Köpeklerin yaş durumu ve insanla ilişkisinin kişiliğe/davranışlara etkisi araştırılmış ve bizim için önemli sonuçları sizlerle paylaşacağım.

  • Genç ve yaşlı köpeklerin korku düzeyleri benzerdir, safkan köpeklerde korku sorununun daha az olduğu belirtilmiştir.
  • Yaş arttıkça, insanlara karşı saldırganlık oranı artmıştır, safkan köpeklerde ve dişi köpeklerde saldırganlık erkeklere göre daha azdır.
  • Yaşlı köpekler gençlere göre diğer köpeklere daha az saldırganlık göstermiştir.
  • Hareketli ve heyecanlı köpeklerde kronik sağlık sorunları olma ihtimali daha fazladır.
  • İnsan saldırganlıkları eğitime duyarlı köpeklerde daha azdır,
  • Duygusal durumları olumsuz olan köpek sahipleri, köpeklerini korkulu, daha fazla hareketli ve eğitime daha az cevap verir olarak değerlendirmiştir.

Bu sonuçlara bakarak korku sorunlarının ve saldırganlık sorunlarının yaşla azalmayacağını vurgulamak gerekiyor, çoğu insan köpekleri yaşlandıkça sorunlarının azalacağını düşünse de çalışmalar bu durumun tam tersini ifade ediyor. Bununla birlikte doğru ve bilimsel metotlarla iyi şartlarda alınmış bir eğitim köpekte saldırganlık oluşmasını önleyebilir. Dişi köpeklerdeki saldırganlık durumunun daha az olması özellikle östrojenin beyin üzerinde olumlu etkisine bağlı olabileceği unutulmamalı ve erkek köpeklerin kastrasyonu ile saldırganlığın azalacağı yanlış düşüncesine kapılınmamasının altını çizmek gerekir.

Gökhan DURUKAN

Uzman Veteriner Hekim (Veteriner Davranış Uzmanı)

QBLOG’da yapılan röportajımız

Hayvanların sadece fiziksel sağlığını değil, psikolojilerini de düşünmek bizlerin sorumluluğunda. Hayvanların fiziksel sorunlarının yanı sıra psikolojilerine de eğilen Veteriner Hekim, Veteriner Davranış Uzmanı Gökhan Durukan ile konuştuk.

Hayvan psikolojisiyle ilgilenmeye nasıl başladınız?

Hayvan psikolojisine ilgim, mesleki ve akademik olarak veteriner fakültesinde öğrenciyken başladı. Görev köpeği yetiştiren eğitim çiftliklerinde gönüllü olarak staj yaparken eğitim sistemlerinde gördüğüm problemlerin temelini deşmek, bu işin nasıl doğru ve sorunsuz yapılacağınının akademik ve bilimsel yöntemlerini araştırmak için Köpek Psikolojisi ve Eğitimi adlı üniversite kulübünü kurdum. Daha sonra bu kulüp sayesinde veteriner hekimlere ve halka yönelik eğitim, çalıştay ve seminerler organize ettik. Mezuniyetimin ardından davranış ve psikoloji uzmanlık eğitimini tamamlayarak çalışmalarımı sürdürüyorum.

En sık ne gibi sorunlarla karşılaşıyorsunuz?

Sıklıkla insanların hayvanları anlayamamasına bağlı oluşan ve gelişen davranış bozukluklarıyla karşılaşıyoruz. İlişki bir şekilde bozuldu mu biz müdahale edene kadar sürüp gidiyor.

Kedi ve köpek psikolojisinin farkları neler?

Farklı türden olmalarının getirdiği çok ciddi farklılıklar var. Aralarındaki tek benzerlik insanların onları tanımaması ve anlamaması. En temel fark şu: Köpeklerin yaşamları insan etkisine çok açık. Çünkü evcilleştirme sürecinde insan etkisi çok büyük. Bu davranış sorunlarında da çok etkili bir faktör. Kedilerin evcilleştirme süreci insan etkisinden çok az etkilenmiş. Bu nedenle kedilerin psikolojilerindeki insan etkisi diğerleri kadar etkili değil. Ancak bunların dışında da sayfalarca anlatılacak birçok fark var.

“Asıl sorun insanların rahatsız olması!”

Veteriner Gökhan Durukan
Veteriner Gökhan Durukan, hayvanların iletişim yollarının bilinmesini gerektiğini vurguluyor.

Hayvanları anlamaya çalışırken, anahtar olacak hangi yaklaşımları seçebiliriz?

Hayvanları anlamak için onların iletişim yollarını bilmemiz gerekir. Bu, bir köpek stresliyken nasıl davranır, vücut dili nasıldır, nasıl bakar, nasıl nefes alır, tuvalet sıklığı nasıl değişir gibi çok faktörlü bilgiler içerir. Köpek ilgi veya oyun isterken ne yapar, nasıl yaklaşır… Kedilerde de bu böyle. Bir kedi insana ya da diğer canlılara yaklaşım amacıyla ne yapar, uzaklaşmak ya da uzaklaştırmak için ne yapar bilmemiz gerekir. Onları zorlamadan, baskılamadan ve engellemeden bize yaklaşmalarını ya da bizden uzaklaşmalarını kendilerinin seçmesine imkan verecek şekilde iletişim kurmalıyız. Bir kediyi köpeği ısrarla seveceğim diye ısırılıp, kliniğe koşarak gelen çok insan gördüm maalesef.

Kediler hakkında en çok ne gibi konularda terapi yapıyorsunuz?

Kediler de köpekler de çoğunlukla ailelerini rahatsız ettiklerinde ya da komşularından şikayet geldiğinde bize başvuruluyor. Asıl sorun insanların rahatsız olması! Aslında aileleri dinlediğimizde ya da kedileri gözlemlediğimizde aylar önce rahatsızlıklarını bir şekilde ifade ettiklerini ama çoğunlukla görmezden gelindiklerini görüyoruz. Kedilerde en çok, uygun olmayan yerlere tuvalet yapma, insanlara saldırganlık, çok kedili evlerde kediler arası saldırganlık sorunlarına yönelik terapiler yapıyoruz. Bunlarla birlikte, aileler için ön planda olmasa da, kedilerin tüy yolma gibi tekrarlayıcı hareketler, aşırı yeme, hareketsizlik, avcılıkla ilişkili sorunları da bizim terapilere dahil ettiğimiz meseleler.

Peki ya köpekler…

Köpeklerde de çoğunlukla insanlara saldırganlık ve diğer saldırganlık türleri, ayrılık anksiyetesi, havlama, tuvalet sorunları, stres, korku ve erken dönem izolasyon ya da yetersiz sosyal uyarımlara bağlı oluşan sorunlar ön planda.

“Yarış atlarıyla çalışmak istiyorum”

Yarış atı
Yarış atları çok ciddi baskı ve strese maruz kalıyor.

Kedi ve köpek haricinde hangi hayvanlarla ilgili olarak çalıştınız?

Kedi ve köpek psikolojisi haricinde yakın zamanda başka bir hayvan türüyle çalışmayı düşünmüyorum ama ileride hayvanat bahçelerindeki tutsak hayvanlarla ya da atlarla da çalışmak isterim. Yarış atlarının da çok ciddi baskı ve strese maruz kalarak yarışmalara zorlanması ve hayvanat bahçelerindeki doğal ortamlarından alıkonulmuş birçok hayvanın durumu beni üzüyor.

Türkiye’de çalıştığınız alanın eksiklikleri hakkında neler düşünüyorsunuz?

Bu konuda çalışan, tanıdığım veteriner hekim meslektaşlarımla dünyadaki diğer hekimlerle aynı seviyedeyiz. Hatta bazı durumlarda çoğunun da ilerisinde olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü az sayıda davranışçı veteriner hekim olarak olabildiğince hayvanın sorununu çözmek için fazlasıyla zaman ve enerji harcıyoruz.

“Sokak hayvanları için kaynaklar kısıtlı”

Sokak kedileri
Sizin yanınıza gelmek istemeyen bir sokak hayvanını zorlamamalısınız.

Sokak hayvanlarıyla nasıl iletişim kurmalı ve onlara nasıl yaklaşmalıyız?

Sokak hayvanları diğer hayvanlardan farklı değil. Fakat büyük kentlerdeki kaynak kısıtlılığı nedeniyle hayvanlar sürekli rekabet altında. Buna ek olarak, insanların da sorunlu yaklaşımları nedeniyle sokaktaki birçok hayvan sürekli kaygılı. Benim önerim hayvanları rahatsız etmemek, sizin yanınıza gelmeyen ya da bu konuda istekli olmayan bir hayvanın zorlanmaması yönünde.

En basit adımlarla evde yaşayan hayvanın yaşam alanını nasıl ona en uygun şekilde düzenleyebiliriz?

Irksal farklılıklar, ailenin yaşam tarzı, hayvanın bireysel ihtiyaçları, sağlık durumu gibi kıstaslar göz önüne alınmadan yaşam düzeni kurulmamalı. Ev düzeninin hayvanların dış ortamın etkilerine maruz kalmayacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Kediler için dışarıdaki kedi, köpeğin sesi ya da görüntüsü mutlaka izole edilmeli. Köpekler için de ortam, dışarıdaki hayvan ya da insan görüntü, seslerine tepki vermeyecek şekilde düzenlenmeli. Gıda ve su noktalarının da evin iç noktalarında olması, tuvalet alanlarının da dış etkilerden uzakta olması gerekir.

Tasma ile İlgili Gizlenen Bilgiler

Köpeklerde tasma kullanımı hem köpek, hem köpeği yönlendiren kişi,diğer köpekler hem de halk sağlığı açısından gereklidir. Yazıya başlarken tüm köpeklerde tasma kullanılması gerekli olduğu ve kamusal alanlarda tasmasız, uzatmasız dolaşmanın saygısızlık olduğunu ifade edebilirim.

Köpeklerde şu an için kullanılan tasmalar arasında en sağlıklılarının omuz tasmaları olduğunu ifade edebilirim. Yürüme konusunda sorun yaşamayan köpekler için boyun ya da bel tasmalarının kullanımı da uygundur. Buna ek olarak terapi alan, saldırgan köpeklerde de ağız tasmaları kullanımı uygundur.Her koşul ve şartta uygun olmayan tasmalar var ki, bunları ne amaçla kullanırsanız kullanın köpeğinize zarar veriyorsunuz.

Köpeklerde siz nasıl algılarsanız algılayın, görüntüsü nasıl olursa olsun, boğma(sıkma), dikenli(telli,batan), elektrikli/şok veren, spreyli gibi tasmalar, köpekler istenilen davranışı yapmadığında ya da köpek istenilmeyen bir davranışı yaptığında ceza veren tasmalardır.

Boğma tasmalar, kuvvet uygulandığında boğaz-boyun çapı daralan demir halkalar, kumaş, birbirine geçen demir materyal gibi farklı türden fakat aynı maksatla, çekildiğinde köpeğin boynuna baskı uygulayarak özellikle nefes borusuna, boyun ana damarlarına ve kaslarına baskı yaparak, önce nefes almada kısıtlama, damarlara baskı yaparak kan akışını aksatma ve kaslara baskı yaparak kas ağrısı yaparak köpeğe ağrı-acı-nefessizlik hissiyle ceza vermeyi amaçlamaktadır.

Bu tasmalar köpeklerde, nefes borusunda tahriş, kalınlaşma, farenks(yutak) ödemi,nefes darlığı, üst solunum yolları hastalıkları, boyun omurlarında kayma/fıtık ile fiziksel zarar verirken, köpeklerde cezaya bağlı olarak stres bozuklukları, korku, depresyon, anksiyete ile ilişkili saldırganlık, ayrılık anksiyetesi gibi köpeklerde sıklıkla görülen davranış bozukluklarının temelini oluşturan problemlere yol açmaktadır.

Dikenli tasmalar, boğma tasmaya ek olarak, dikenleri nedeniyle ağrı ve acı hissetirirken, bir de fiziksel yaralara daha hızlı yol açar ve dikenli telleri nedeniyle ağrı-acı daha fazla hissettirir.

Elektrikli, şok tasmalar, köpekler insanların gözünde hata yaptğında ya da istenilen bir şeyi yapmadığında köpeklerin boyun bölgesine istenilen düzeyde elektrik akımı vererek, köpeklere çarpılma hissi yaşatırlar. Bu tarz tasmalar, köpeklerde anksiyete bozuklukları, korku, stres bozuklukları yanı sıra fizyolojik olarak çarpılma nedeniyle kas rahatsızlıkları ve epileptik kriz benzeri bayılma, çırpınma, zıplama nöbetleri gibi nörolojik belirtiler oluşturur.

IMG_9509.jpg

Elektrikli/Şok Tasma

Sprey tasmalar ise, genellikle ses duyarlı olup, havlayan köpeklerde havalamaya ceza olarak kendi kendine köpeğe rahatsız edecek bir kokulu gaz sıkar, genelde burada biber gazları kullanılır.

Biber gazlar ya da diğer rahatsız edici gazlar fiziksel olarak, köpeklerde solunum sorunları, alerjik reaksiyonlar ve göz yanmaları ile sonuçlanırken, havlayama neden olan sorun ortadan kaldırmayacağı için, köpeklerin belirti göstermeden saldırmalarına ya da tasmaya direnç gösterme sonrası çok daha ciddi havlamalara neden olacaktır.

spray

Spreyli tasma

Bir çok ülkede,veteriner birlikleri, veteriner hekimler, davranış uzmanı veteriner hekimler, köpek eğitmenleri, hayvan hakkı savunucuları ve dernekler ceza verici boğma tasma, şok/elektrikli tasma, dikenli tasma ve spreyli tasmaların kullanımının hak ihlali ve istismar kapsamında olduğunu ifade etmektedir.

Ayrıca İtalya, İngiltere ve ABD’de bazı eyaletlerde bu tasmaların kullanımı yasalarla kısıtlanmıştır.

Umarım ülkemizde de bu tarz tasmaları kullanan köpek eğitmenleri, kurumlar, dernekler, öneren şahıslar, kullanan kişiler yaptıkları hatayı en kısa sürede algılayıp bu tarz ceza verici tasmaları kullanmaktan vazgeçerler.

Veteriner Hekim – Veteriner Davranış Uzmanı

Gökhan DURUKAN

Evcil Hayvanlarda Tuvalet İle ilgili Efsane ve Gerçekler

Evde yaşayan hayvanların davranış ya da psikolojik bozukluklarında ortak semptomlardan biri uygunsuz yere idrar ya da dışkı yapmaktır.

Bir çok insan kedisiyle köpeğiyle problem yaşadığında onlara ceza vermek ya da protesto etmek için bu davranışlarınpablo (66) ortaya çıktığını düşünüyor.

Çünkü çoğu görüşmede, kedi-köpek bakan insanlar, beni protesto ediyor, beni cezalandırıyor diye şikayetlerini dile getiriyor.

Doğru bir davranış anamnezi ile, tuvalet sorunun köpekler için hiçbir şekilde doğru öğretilemediği ve bu öğretilememe ile birlikte ciddi istismar yaşandığı görülebilir. İstismardan kastımız, su ya da yemeğin kısıtlanmasından, fiziksel ya da psikolojik şiddete kadar varabilir.

Köpeklere doğru tuvaletin öğretilmesi, doğru tuvalet zemini ve tuvalet tutabilme süresinin uzatılması ve hatta komut ile tuvalet davranışının bağdaştılrılmasına dayandırılmalıdır. Bunları doğru bir şekilde yapmadan köpeğinizin tuvaletini tutamıyor olmasından şikayet edemezsiniz. Bunlara ek olarak köpekler ortalama 5 aylık olana kadar gelişimsel olarak idrarlarını, 3,5 aylık süreye kadar da dışkılarını tutamamaları normaldir.

Kedilerde ise,tuvalet için kumlu eşelenmesi uygun bir alan doğal olarak tuvalet ihtiyacı için uygundur yani, kedinize ev içinde ulaşabileceği, kedi için uygun olan içinde kum bulunan bir alan tuvalet doğru yapılması için uygun olacaktır.

Tuvalet yanlış yapılıyorsa;

Mutlaka öncelikle medikal sebepler araştırılmalı, örneğin, merkezi sinir sistemi hastalıkları, medula spinaliste anomali ya da travmaya bağlı anatomik bozuklukları, idrar kesesi(vesica urineria)’nın otonom çalışmasını sağlayacak kas ve sinir gruplarından anatomik bozukluklar, penis, vagina anatomik bozuklukları, metabolik hastalıklar, tiroid hormon düzensizlikleri, insulin hormon bozuklukları, cushing sendromu vb.

Bazı ilaçların kullanımı da idrar oluşumunu arttırarak tuvalet sorunları oluşturabilir.

Bu durumlardan şüphelenildiğinde, davranış ve psikolojik muayene sonrası, medikal tetkikler gerekebilir.

Protesto ya da ceza neden hatalı veya yanlıştır.

Çünkü idrar kesesinin boşaltılması merkezi sinir sisteminin frontal korteksi ile denetlenmektedir, yani gönderilen sinirsel uyarım hem otonom sinir sistemi ile hem de uygun koşullarda bilinçle meydana gelmektedir.

Frontal korteksin çalışmasının bozulduğu, zihinsel işlevlerin karışıklaştığı durumlarda, ki bu durumlar, anksiyete(kaygı) bozuklukları, stres bozuklukları, korku/fobi ve kronik depresyon hallerinde, köpek zihinsel işlevsizlik(CCD) hastalığında (demans benzeri yaşlılık dönemlerinde oluşan bir hastalık), kedilerde yine yaşlılık dönemlerinde, zihin kontrolünün azaldığı ya da ortadan kalktığı durumlarda tuvalet sorunlarının oluştuğu bilinmektedir.

Duygu durum bozuklukları nedeniyle tuvaletini doğru yer ve zamanda yapamayan bir canlı, ne siz kızdınız diye sizi protesto ediyordur, ne de evden gidiyorsunuz diye cezalandırıyordur.

Tek sorunu yaşadığı duygusal karmaşadır.

İnsanlar bu tuvalet sorununa körükle yaklaşıp, kızıp, bağırıp, fiziksel şiddet uygulayıp yani hayvanın burnunu idrara/dışkıya yaklaştırmaktan fiziksel darp etmeye varacak tüm davranışlarda, onun duygu durumunu daha da sorun yaşatacak karmaşaya ulaştırıyoruz.

Bazı durumlarda da canlılar, algı sorunları yaşayarak, bu davranışların insandan ilgi anlamına geldiğini öğrenebilir, hatalı tuvalet eylemini de insandan ilgi almak için sürdürebilir.

Unutulmamalıdır ki, insanla hayvanın yaşadığı ilk sorunlar tuvaletle başlayıp, perçinlenip, etkileşimleri bozulmaktadır. İstismar vakalarının çoğunluğunun temelinde ilk istismarlar hatalı tuvalet ile başlayarak devam etmektedir.

Doğru bir tuvalet düzeni veya bozulan düzenin yeniden kurulumu için google’dan, forumlardan, komşulardan uzak durup, bu konuda modern ve bilimsel bilgilere doğru kaynak ve veteriner hekimleriniz vasıtasıyla ulaşmaya çalışınız.

Veteriner Hekim(DVM), Veteriner Davranış Uzmanı(MSc)

Gökhan DURUKAN