Kongre ve sokak hayvanları hakkında düşüncelerim:
Sokak hayvanlarının geçmişi bilmeden bu konu üzerinden düşünmek çok yersiz oluyor, özellikle İstanbul’daki sokak hayvanlarının kayıt altına alınmaması nedeniyle geçmişten günümüze nasıl bir gelişim gösterdiği sayısal olarak ifade edilemese de, sokaklarımızda köpek ve kediler normalin üzerinde bir şekilde artış göstermiştir. Bunun farklı soysa ekonomik, eğitim ve kültürel olarak bir çok nedeni vardır.
Temel olarak coğrafyamızda ve kültürümüzde hayvan sevgisinin varlığı konusunda bilgi edinmek için özellikle yönlü olmaması nedeniyle Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan Catherine Pinguet’in İstanbul’un Köpekleri adlı kitabını okumalarını öneririm.
Kongreye gelecek olursa, bir çok akademisyen, hayvan hakları konusunda çalışma yapan sivil toplum kuruluşları, toplum sağlığı konusunda çalışan veteriner hekim ve tıp hekimleri, ekoloji ve kentleşme açısından hayvanların yaşam alanını değerlendiren mimar bey ve kamu kuruluşları temsilcileri ve yerel yönetimlerin ortak katılımıyla farklı açılardan bakılması sağlandı.
Sokak hayvanlarının birini bile daha sağlıklı ve mutlu yapacak her girişimi desteklediğimi belirtmek isterim.
Fakat maalesef daha çok çalışılması gereken hassas bir konu, sokak hayvanları düşünülürken, kediden köpeğe, ata, eşeğe, sincapa, kirpiye, yaralı martıya, hatta mekanını yitiren karıncaya kadar düşünülmesi-karıncayı abarttığımı düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz ve mimar beyin sunumunu kaçırmış olduğunuzu üzülecekseniz- gereken bir durum ve bu durumu çözerken mutlaka hayvanlar açısından bakılmalı ve onlar merkeze alınmalı, ne yerel yönetimler, ne kamu kuruluşları, ne kentleşme, çünkü onlar oradaydı ve biz burayı kendimize göre dönüştürürken onları görmezden geldik ve bunun öz eleştirisini yapmalıyız.
Bu konuda çok güzel çalışan belediyeler, veteriner hekimleri, sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin hakkını da kesinlikle yememek lazım ama tüm bu mekanizmaları medeni seviyeye getirmek ve hatta bence kendi hayvanımız orada yaşasa, orada sağlık hizmeti alsa vs gibi empati kurarak düzenlememiz gerekli.
Sorun var ise çözümü de vardır. Sorun hayvanlarının yaşama hakkı sorunudur ve mutlaka çözülmelidir.
Veteriner Hekim Gökhan DURUKAN
Kongre ile ilgi detaylara ulaşmak için lütfen tıklayın.